14 Nisan 2011 Perşembe

Misafirlik

Zihinsel gelişimimin büyük bir kısmını 6 yaşında dondurduğumdan sebep, misafirlik kavramının kafamdaki karşılığı sadece: annenin evde yapmadığı değişik yemeklerden tatmak, kısır, misafirliğe gidilen evin gudik yerlerinde sıkıntıdan uyumak ve babanın koluna girmek suretiyle tek göz kapalı, ötekisi seyrek bir şekilde eve dönmekten ibaret.

Ben bu güzellikleri kafamda evirip çevirip geliştirmezken, cinsiyet ve yaş haddinden ötürü, misafirlik denilen olgu; görevlerimin eğlence skalasını daraltıp, görev maddelerini sıkıcı bir şekilde çoğaltmakla meşguldü.





Sofranın kurulmasıyla kalsa iyi, birde toplanmasına yardım etmem, tatlı & meyve servisini yapmam, kırk yıllık kahvecilere taş çıkarırcasına çay tazelemem, gecenin sonunda annemin "Evde olsan yapmazsın!" bakışları altında bulaşıkları toparlamam ve bu görevleri hakkıyla yerine getirmediğim taktirde "Kimse almaz bunu" serzenişiyle yerlere çalınmam gerenkmekteydi.

Peki ya tüm bunları yapmış olmam karşılığında teyzemin şen kahkahalarıyla beraber sadece "Koca istiyo bu" ödülünü kazanmış olmam??

Misafirlik beni hayattan soğutan bir kavram, evet.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder